30 Mayıs 2017 Salı

MAHBUBE'YE HÂL BEYÂNI - II

Kötü değilim Mahbube.
Son kez bulutlar yük üzerimde
ve son kez yolculuk uzun.
Bu sefer herkes farkında
mutsuz olduğumuzun.
Yalnız bende mahfuzsun,
yalnız bende zahir...
Seni bir sır gibi değil
bir kader gibi saklıyorum.
Gündüzleri aşkınla suç işleyip,
kendimi geceleri hasretinle aklıyorum.
Kötü değilim Mahbube.
Son kez yıldızlar dargın bana
ve son kez sükûnet uzun.
Bu sefer herkes farkında
huzursuz olduğumuzun.

Gözlerimde bir şairin can çekişleri,
zamanın titrek ve korkak ilerleyişleri...
Eskiden tamamlar gibiydi
her acıyı gözlerin.
Şimdilerde maviliklerin en vefalı hısmıyım.
Gözlerin ve gözlerin ve gözlerin!
Üsküdar kadar zarif, Semerkant kadar kadim.
Kaybolur tutabilsen ellerimden binbir vaadim.
Yalnız sende mazbutum,
yalnız sende batın...
Bin yıllık yurtların bekçisiyim,
bir de saçlarının Mahbube!
Gözlerimde bir şairin can çekişleri,
zamanın titrek ve korkak ilerleyişleri...

Kötü değilim Mahbube.
Sosyoloji ve polisiye meraklısıyım.
Ne kötülükleri seziyorum artık
ne kıyametler umrumdadır.
Tanrı Dağları'nın eteklerinde bir çadır
kurmanın hayâli ile yaşıyorum.
Kendime ve bize şaşıyorum:
Bir efsunlu ahu ve bir uslanmaz deli!
Nasıl kavuşuruz ey bahtımın bahar çiçeği?
Kader, seni gönlüme sürgün edeli
umut uçurumunun ucundayım...
Aç ellerini ve bir bak!
Nasıl da avcundayım.

Kötü değilim Mahbube.
Kötülükler erir içimde.
Kötü değilim Mahbube.
İyileşiyorum seni her görüşümde...

Bleda YAMAN