29 Aralık 2014 Pazartesi

ŞEN OLALIM DOSTLAR HEY ŞEN OLALIM

Şen olalım dostlar, hey! Şen olalım!
Kokusuz acunda gülşen olalım.
Birleşsin sımsıkı yüreklerimiz,
Kötülüğe her dem cevşen olalım.

Emanet biliriz biz canımızı,
Sevgimiz besliyor al kanımızı.
Karanlık sarsa da dört yanımızı,
Şen olalım dostlar, hey! Şen olalım!
Gökte mehtap gibi ruşen olalım.

Yıkalım zahiri modern putları,
Aşalım es'reden sarp hudutları.
Böylece buluruz kayıp kutları,
Şen olalım dostlar, hey! Şen olalım!
Batıl karşısında ahşen olalım.

Şen olalım dostlar, hey! Şen olalım!
Umutsuz acunda pürşen olalım.
Buluşsun ecirde gönüllerimiz,
Muhabbetle esrik hürşen olalım.

Bleda YAMAN

22 Aralık 2014 Pazartesi

AKLIMA GELDİĞİNDE

Baş eğiyor çiçekler,
Aklıma geldiğinde.
Sönüverir ışıklar,
Aklıma geldiğinde.

Sus emrine uyarım,
Eli kalbe koyarım.
Zelzeleyi duyarım
Aklıma geldiğinde.

Mazi doğar güneşçe,
Sırıtırım güleşçe.
Ve yanarım ateşçe,
Aklıma geldiğinde.

Gözün çalar kapımı,
Nazın sarar kapımı.
Sözün kırar kapımı,
Aklıma geldiğinde.

Saat üç oluyordu,
Uyku güç oluyordu,
Gece hiç oluyordu,
Aklıma geldiğinde.

Bleda YAMAN

10 Aralık 2014 Çarşamba

DOLUNAY HASRETİ

Ruhuma bir ruh sızar usul usul inceden,
Hangi duygu ya Rabbim şu gönlümü linç eden?

Eririm gecelerin karanlık kuytusunda,
Yaşarım umutların bitmez avuntusunda.

Sonsuz irfan beklerim selametli sabırdan,
Yüz çevirmem inatla ne gamdan ne kahırdan.

Yıldız yıldız düşlerim ve korkum bulut bulut,
Öyle bir yârdayım ki ne ufuk var ne hudut.

Çiçeklerin sesini duyan bir tek ben miyim?
Uykusuzluk emrine uyan bir tek ben miyim?

Ey dumanlı dağlarım, ey kurak ovalarım!
Her lahza kısrak gibi mutluluk kovalarım.

Oysa kâfi bir ayın göz'me uzanan şavkı,
Çiçek sesi mehtapla oluverir bir şarkı.

Günden güne sinsice kayboluyor hasletim,
Hüznümü azad eden dolunaya hasretim...

Bleda YAMAN

24 Kasım 2014 Pazartesi

BULUT AVCILARI

Biz ki namdarıyız şule-i şevkin,
Uzanır ebede harbimiz bizim!
Bilmeyiz ecrini sefanın zevkin,
Bin kere kırılmış kalbimiz bizim!

Düşmüşüz hürriyet, vatan aşkına;
Çevirmez acılar bizi şaşkına.
Kapılmam esaret denen taşkına,
Bükülmez boyunum, kırılmaz dizim!

Atiye koyduğum nokta saklıdır,
Zaferim bilenmiş okta saklıdır.
Bilinmez halimiz yokta saklıdır,
Kalp ile duymadan serilmez gizim!

Ne yolumuz biter ne de yolcumuz,
Bulutlar peşinde koşmak borcumuz...
Korkudan arınmış ölüm burcumuz,
Kibirli göz ile sürülmez izim!

Bleda YAMAN

16 Kasım 2014 Pazar

ANNEME ÖVGÜ

Ey cennet ahdını taşıyan kadın!
Hangi buhran sana sarılsam geçmez?
Şavk ile anılsın isterim adın,
Hangi dert dizine serilsem geçmez?

Sırattan geçemem duan olmadan;
Anasın, ağlamaz senden gayrısı...
Yiğidin, yoluna kurban olmadan,
Dinmiyor gurbette yürek ağrısı...

Besledin, büyüttün, emek sendedir!
Sen ki inancınla dağlar taşırsın...
"Her şeye bir sabır..." demek sendedir,
Feleğin yükünü ağlar taşırsın...

Asalet, merhamet, sevgi ve iffet
Hazreti Amine huyundan gelir,
Cesaret, dirayet, cefa ve külfet
Atam Nene Hatun soyundan gelir.

Ey başımın tacı, ey güzel annem,
En güzel şiirler, övgü sanadır!
Sen oldukça sönmez inimde kannem,
Uçsuz ve bucaksız sevgi sanadır!

*Kanne: Lamba.

Bleda YAMAN

7 Kasım 2014 Cuma

BUHRAN

Yadıma ansızın düştüğün zaman,
Bu yorgun hayattan bıkasım gelir.
Hayalde yaramı deştiğin zaman,
Karşına cesurca çıkasım gelir.

"Verdiğin sözler var, sunduğun erek;
Hepsini saymaya var mıdır gerek?
Haydi susma, konuş, anlat!" diyerek,
Lafları ağzına tıkasım gelir!

Saman alevidir nefretim, kinim;
Tekrarlar dururum: Ben hep seninim!
Bozulur ettiğim her bir yeminim,
Sevda denen putu yıkasım gelir!

Sığındım sen sanıp sonrakilere,
Tutmadı yerini biri bir kere...
Yıllardır sessizce durduğun yere
-Kalbime- bir kurşun sıkasım gelir!

Bleda YAMAN


5 Kasım 2014 Çarşamba

DİLEK FENERİ

Yüzüyor uçtan uca deniz kokan tarihim;
Gülümsüyorum dostlar, anlayın, durum vahim!

Mutluluk yabancıdır bu sitemkâr şaire,
Şimdi huzur dediğim kapısız bir daire...

Fakat ilk kez içinde mahsur kaldım bu yerin,
Ne güzel mahkûmiyet: Ruhum od, tenim serin.

Penceresi gözlerim, kızıllıksa misafir;
Dans ediyor dalgalar ahenkle safir safir.

Ah bu şehir, bu koku ve şımarık martılar...
Gül satanlar, aşıklar ve masum abartılar...

Alevli bir fenerle tırmanıyor dilekler
Göğe doğru usulca nereye gidecekler?

Eşlik eder hazzıma sıcacık demli çayım,
Mehtabı doğuracak birazdan dolunayım...

Ah bu şehir, bu kule ve sallanan tekneler...
Efsun saçan ışıklar ve daha neler neler...

Bu şehirde feleği umudumla yenerim,
Yaldızlı şiirlerdir benim dilek fenerim!

Bleda YAMAN / 05.11.2014 - Üsküdar, Salacak Sahili

15 Ekim 2014 Çarşamba

GÜZ'ÜNTÜ MEVSİMİNDE ANKARA

Güzü getiren kuşlardır,
Başlar gökyüzünde telaş.
Bu mevsimin hüznü vardır,
Hüküm sürer yavaş yavaş.

Güneş şimdi en yalancı,
Ha varlığı, ha yokluğu...
Hasretimiz derin sancı,
Ha azlığı, ha çokluğu...

Kulağı çınlar çok şairin,
Kaldırıma bakış çöker.
Ağaçlar ki derin derin,
Yaprak değil şiir döker.

Saplanır gece yarısı
Düşlerimiz derinliğe.
Göğsümüzde güz sancısı,
Göğüs gerer serinliğe.

Beklediğim yağmur artık,
Kahpeleri unutmuşum.
Ve Ankara mahmur artık,
Gözlerimde uyutmuşum.

Bleda YAMAN / 15.10.2014 - Milli Kütüphane





20 Eylül 2014 Cumartesi

GÖZLERİNİ MAHPUSHANE BELLEDİM

Ruhuma çakılan yıldızdı yalnızlığım,
oysa ben türkülerde kimseyi hayal etmezdim.
Bir sürgünün ukdesi gibi
bir memleket derdindeydim.
Her insan gibi suç işlemem gerekti,
aşkın cezası büyüktür, cefası daimdir, dedim.
Gözlerini mahpushane belledim.

Yanmakla müstağniydim,
yüzündeki nuru ateş belledim.
Gerçekte tutuklandım bakışlarınla.
Hülyada firarken yakalattım kendimi.
Sevmek, belki düşünce suçuydu.
Öylesine çok düşündüm ki seni
müebbet yedim.
Ya da her gece asıldım dudaklarından.
Ne hoş esaret, dedim.
Gözlerini mahpushane belledim.

Çıplak bir teslimiyetin tesettürlü itirafıdır bu!
Ne mehtaba sürüklendim
ne fecrin huzuruna.
Gözlerini mahpushane belledim.
"Yaşamak, ölmekten kaç fazlasıdır?" dedim.
Seni ukbadan görebilmem meçhuldü.
Böyle yaşamayı yeğledim.
Seni yüreğime,
kendimi de gözlerine kilitledim!
Gözlerini mahpushane belledim...

Bleda YAMAN


SEN GELDİĞİNDE

Bir rahmet kuşatır bu puslu şehri
Yüreğim ıslanır sen geldiğinde.
Vuslatın şımartır bu uslu şehri
Hüzünler paslanır sen geldiğinde.

Rastlarsın buludun bilmem kaçına,
Hürriyet yapışır ipek saçına.
Bekleyen gönlümün şu yamacına,
Mutluluk yaslanır sen geldiğinde...

Kuşlar uçar gökte hep neşelerle,
Bin kanat çırpışı peş peşelerle...
Güller, sümbüller ve menekşelerle
Sokaklar süslenir sen geldiğinde.

Bleda YAMAN

CAN'CAĞIZ' A ÖVGÜ

Can'ım, canan'ım, can'cağzım;
Gülce gülüşlüm, gül gözlüm.
Duam, niyetim, niyazım,
Şerden ırak hayır sözlüm.

Bahar gezer saçlarında,
Bin huzura ulaşırım.
Ben ki sevda burçlarında, 
Hasret ile dalaşırım.

Can'ım, canan'ım, can'cağzım,
Ok bakışlım, hilal kaşlım...
Duam, niyetim, niyazım, 
Nazdan ırak ağır başlım.

Sevişinle övünürüm, 
Aşkı baki bir garibim. 
Seher vakti dövünürüm,
Sensizlikten muzdaribim.

Can'ım, canan'ım, can'cağzım,
İğde boylum, pamuk ellim. 
Duam, niyetim, niyazım, 
Gizden ırak açık dillim.

Bleda YAMAN

23 Ağustos 2014 Cumartesi

YURT ŞİİRİ

Hoyrattır gurbette sılanın hüznü,
Yurdumu kalbimle seçerek sevdim.
Aklıma gelmiyor O gibi hüsnü,
Anadan ve yârdan geçerek sevdim.

Ufkunda saklanır sabırsız güneş,
Bir güzü ağırlar bin bahara eş...
Toprağın bağrında taşısa ateş,
Çeşmesinden sular içerek sevdim.

Umut varisiyiz dünde, yarında;
Sevda taşıyanız şah damarında!
Yurdumu, hudutsuz semalarında
Göçmen kuşlar ile uçarak sevdim!

Körpecik fidanlar orman olunca,
Yeşillik derdime derman olunca.
Yağmur ile rüzgar harman olunca
Çocuklarla neşe saçarak sevdim!

Ararsam cenneti hülyada, sırda;
Bulurum bir bütün geçen asırda.
Yurdumu, asırlık dağlarda, kırda
Mis kokan çiçekle açarak sevdim!


Bleda YAMAN

19 Ağustos 2014 Salı

SUSMA VAKTİ

Yazıldı son şiir sevdaya dair,
Şimdi hayalleri asma vaktidir.
Ne sen aşıkmışsın ne de ben şair,
Derhal sırra kadem basma vaktidir.

Nergisler kurudu bir kış gününde,
Hayat hep arkanda, ölüm önünde...
Şimdi o belirsiz ufuk yönünde,
Deli rüzgar gibi esme vaktidir.

Kavuşmak yok imiş böyle sevince,
Sarılmak ne mümkün kutlu övünce...
Hakikat ruhumu epey dövünce,
Ebedi ümidi kesme vaktidir.

Bin alem gizlermiş o nur celali,
Bencileyin bilmez onu ahali...
Unutup tasayı, vurup melali
Yürekteki zehri kusma vaktidir.

İçimi kemiren bu ses vehimse,
Yıldızlar ağlatır durum vahimse...
Dur bakalım ey dost! Allah Kerim'se,
Kilit vurup dile susma vaktidir...

Bleda YAMAN

6 Ağustos 2014 Çarşamba

RÜZGÂRA ÇAĞRI

Esmelisin şu vakit usulca ruha doğru,
Hemen indirmelisin yükselen ateşimi.
Odamdaki bilinmez, sırlı güruha doğru
Koşmalısın inatla, bıraksınlar peşimi.

Belki de yangınlardan kurtaracak serinlik,
Gelir isen azaptan kurtulacak hülyalar.
Ne gecede huzur var ne uykuda derinlik,
Maverada bir yerde bekliyordur rüyalar.

Ey rüzgar! Yalnızlığım, yangınları körükler!
Geceyi güldürecek neyi saklar karanlık?
Karanlık beni siyah denizlere sürükler,
Orda da esmiyorsun! Bu nasıl hükümranlık?

Esmelisin şu vakit penceremden hızlıca,
Şarkılar söyleyerek dağıt bunca tesiri.
Sen gel hele kimseler gerekmiyor fazlaca,
Yalnız bir yıldız olsun bu gecemin esiri...

Bleda YAMAN

KIYMETLİ YALNIZLIK

Her geleni bir tutmadım,
Mahretlidir yalnızlığım.
Sevdim diye kir tutmadım,
Saffetlidir yalnızlığım.

Nice bahar, hazan gördüm.
Zorda oyun bozan gördüm.
Övüldükçe azan gördüm,
Kasvetlidir yalnızlığım.

Hislerimde yanılmam ben,
Ölsem bile anılmam ben.
Kolay kolay yenilmem ben,
Kuvvetlidir yalnızlığım.

Bir ömürlük yürek sancım,
Ne utancım ne usancım...
Hiç kimseye yok inancım,
Kıymetlidir yalnızlığım.

Bleda YAMAN

28 Temmuz 2014 Pazartesi

UKDE

Bir gün ölür bütün renkler,
Ufukların bozu kalır.
Gönül bıkar, susar bekler;
Yeni gider yozu kalır.

Acun içün çaba gayret,
Albız bile eder hayret!
Gökkubbeden ömrü seyret,
Çoğu gider azı kalır.

Olmaz işle avunursun,
Hep nefsini savunursun.
Sonraları dövünürsün,
Dizlerinde sızı kalır.

Keder elem bilinir de,
Paylaşılıp bölünür de.
Her yazılan silinir de,
Alnındaki yazı kalır.

"Hiç durmadan hep azanın,
Hükmü nedir sır bozanın?"
Diye bağ'ran her ozanın
Duvardaki sazı kalır.

Telden tele rüya gezdim,
Gezerkene çiçek ezdim.
Her türküde biraz bezdim,
Aşkı gider nazı kalır.

Yabralı'yım kanım deli,
Namım, adım sanım deli.
Yüreğimde hep ukdeli,
Acıların hazzı kalır.

Bleda YAMAN

19 Temmuz 2014 Cumartesi

ZÜL EYLEDİM KAİNATI

Zül eyledim kainatı,
Ha varlığım, ha yokluğum.
Cismim ne ki, ruhum ne ki?
Ha azlığım, ha çokluğum...

Dinlediğim nutuk, naat,
Sevilmekse zor zanaat.
Geçinirim kıt kanaat.
Ha açlığım, ha tokluğum.

Bleda YAMAN

18 Temmuz 2014 Cuma

BEKLEMENİN TÜRKÜSÜ

-I-

Orduların hazır kıta beklediği gibi
bekliyorum.
Yanağımı didikleyen hasret kuşu,
bedenimde mercan ağırlığı.
Ruhumda bulut hafifliği,
gölgesinde rüzgar ağırlayan ardıç gibi
bekliyorum.
Siyah beyaz gökkuşağı renklenir bir gün
ve garip hisler ahenklenir.
Dağ dağa sarılır,
ovasında atlar koşar dört nala bu diyarın.
Kuzular meleşir, çiçekler gülüşür bir gün.
Yamaçlardan kar bekleyen çağlayan gibi
bekliyorum.

-II-

Zihinlerimiz müstemlekedir,
istilaya uğratır bu kör mevsim.
Zamanın içinde bir mekan,
mekanın içinde bin zaman.
Ebabilin göğü delmeyi beklemesi gibi
bekliyorum.
Kainattaki tüm gürültü
bir şeytanın fısıltısıdır.
Denizin siyahlaştığı an, ya da okyanusun
dolunay verir emri: "Artık susun!"

-III-

Şiirde gerçek vardır oysa
hakikat kaderdedir.
Yalansa konuştuğun her yerdedir.
Okun sadakta beklediği gibi
bekliyorum.
Selası çoktan okunan sevda
işte böyle bekletir.
Geceden günü çıkartır, güne gece ekletir.
Ne zemheri, ne ayaz, ne kavurucu yaz!
Hüviyeti kaybolan iklime sürükletir.
Zamana esir düşmenin mahkûmiyeti bu,
ancak bir şiirin taşıyabileceği masumiyeti bu.
Kelimelerin hazır kıta beklediği gibi
bekliyorum.
...

Bleda YAMAN

17 Haziran 2014 Salı

YA GÜLÜMSET YA VUR BENİ

Karanlık bir çağ gibiyim,
Dersa'det'e çevir beni.
Volkan dolu dağ gibiyim,
Gözlerinle devir beni!

Bilinmezim, bitmez çile.
Sığmaz aşkım akla, dile...
Gönül denen o menzile
Saçlarınla savur beni!

Bu son ahdım, bu son yemin!
Ah ellerin, ah ellerin...
Olsa nuru cehennemin,
Dokunarak kavur beni!

Kan gölüdür yerim yurdum,
Neredeler atım, kurdum?
"Bari sevda..." dedim durdum,
Yaşatmıyor gavur beni!

Münker, Nekir ulaşmadan;
Nefsim ile dalaşmadan,
Gönlüne kir bulaşmadan
Ya gülümset, ya vur beni!..

Bleda YAMAN

5 Mayıs 2014 Pazartesi

RÜYA - BİR ÇOCUK ŞİİRİ

Rüyamda bir kuş gördüm
başı kırmızı renkti, gagası sarı.
Rüyamda bir kuş gördüm
kanadı mavi renkti, ayağı beyaz.
Kuşlar uçmayı sever ya hani
biz rüyaları severiz, güzel rüyaları.

Rüyamda bir kuş gördüm
bana doğru uçuyordu.
Kanat çırparken gülüyordu,
kuşlar uçmazsa ölüyordu.
Ben en çok maviyi severim,
gökyüzü mavi iken.
Kuşlar hangi rengi sever ki?
İşte bunu bilmem.
Rüyam uzundu, kuş minicik, renkler muhteşem.
Korkarım uyanırsam kaybolur neşem.
Uyandırma anneciğim, rüyama gel.

Rüyamda bir kuş gördüm
başı kırmızı renkti, gagası sarı.
Avucuma konacaktı birazdan.
Sevgi taşırmış kuşlar, kardeşlik serpermiş.
Avucumu kapatırsam sanki bu kuş ürkermiş.
Avucuma konacaktı birazdan, avucum açık.
Uyandırma babacığım rüyama gel.

Bleda YAMAN

10 Şubat 2014 Pazartesi

MİKTAR

Sen, bendeki hüzün kadarsın
ve ben sendeki ümit kadar.
Bu hüzün diyorum Allah'ım,
yüreğimi darlıyor!
Ve bir ümit yıldız gibi
mahreğimde parlıyor...

Sen, bendeki hasım kadarsın
ve ben sendeki mevsim kadar.
Sen, bende varsın ve ben sende yokum.

Bleda YAMAN

2 Şubat 2014 Pazar

UZAKLARA GİDELİM Mİ?

Çocukların koşuştuğu,
Sokaklara gidelim mi?
Ben kuş olam sen de kuğu,
Uzaklara gidelim mi?

Kara bulut kaplanmadan,
Hicran ömre saplanmadan.
Bırak kalsın, toplanmadan
Uzaklara gidelim mi?

Bin baharın gülüştüğü,
Koyaklara gidelim mi?
Ben sır olam sen de büğü,
Uzaklara gidelim mi?  

Mavi gökler börkümüzdür,
Deli bozkır türkümüzdür.
Hicret bizim ülkümüzdür,
Uzaklara gidelim mi?

Aşıkların buluştuğu,
Çıkaklara gidelim mi?
Ben çiğ olam sen de buğu,
Uzaklara gidelim mi?

Aşalım mı çöl ve deniz?
Ölsek bile şimdi şeniz.
Biz ki artık tek bedeniz,
Uzaklara gidelim mi?

Bleda YAMAN


25 Ocak 2014 Cumartesi

SEYYAH

Görürüm belki diye şu koskoca şehirde,
Her sokakta, caddede ben avare dolaştım.
Dediler: "Aradığın uzaklarda, bahirde."
Bozkırdan ferman alıp nice ile ulaştım.

Umudumu kuş yapıp uçtum kanatlarında,
Güneşlere göz kırpıp bulutlarla dalaştım.
Şairlerin en içli ve pak sanatlarında
Anlatılan -aşk denen- bir belaya bulaştım...
...


*Bahir: Deniz.

Bleda YAMAN

15 Ocak 2014 Çarşamba

NUSRET ŞİİRİ

Ah bir gülse o sevgili,
Garip ömre sercan olur.
Yürek yakan bakışları,
Denizlerde mercan olur.

Mehtaptaki parlayan nur,
Kaşlarıyla bana vurur.
Gönlümdeki tahtı durur,
Gelse ona divan olur.

Güller dolsun kucağına,
Bahar gelsin bucağına.
Hasretim ki otağına,
Usul usul revan olur.

Rıhtımda ruh seni bekler,
Uçar durur kelebekler.
Kapımdaki şu çiçekler
Yollarına kervan olur.

Kuyudayım, nusret insin!
Ruh'ma Yusuf huyu sinsin.
Dersen ahın artık dinsin,
Yürek sana pervan olur!..

Bleda YAMAN

14 Ocak 2014 Salı

SEN ANLAMADIN

Şiirle, şarkıyla seslendim sana;
Aşıklar anladı, sen anlamadın.
Çılgınca haykırmak elzemdi bana,
Kulağın çınladı, sen anlamadın...

Ayazlar içinde açıp bağrımı,
Anlattım mehtaba yürek ağrımı.
Çiçekler solduran acil çağrımı
Gökyüzü dinledi, sen anlamadın...

Vaveylam duyuldu deryada, kumda.
Islık feryat oldu demir okumda.
Ben ki hep usulca konuştuğumda
Duvarlar inledi, sen anlamadın....
...

Bleda YAMAN

1 Ocak 2014 Çarşamba

SANA GELEMEM ARTIK

Gebermeli gece, karanlık çığlık doğurmalı
ve kötüler uyumalı, gebermeli gece.
Sana gelince, sana gelemem artık.

Kaç kişi kaldık ey hüzün?
Kaç imbata yüz çevirdik,
kaç tufan devirdik...

Dirilmeli sabah, aydınlık çığlık doğurmalı
ve iyiler uyanmalı, dirilmeli sabah.
Bütün yüreklerde genel af çıkmalı,
herkes özgürlüğüne kavuşmalı.
Toprağın örültüsü değişmeli...

Kaç kişi kaldık ey vefa?
Kaç imdata boyun eğdik,
kaç acıya değdik...

Gebermeli gece, karanlık çığlık doğurmalı
ve kötüler uyumalı, gebermeli gece.
Sana gelince, sana gelemem artık!

Bleda YAMAN