20 Ocak 2019 Pazar

BEDBAHT

Dolandım hasretin nice şehrini,
Vuslat durağından geçemedim ben.
Tattım aşkın onca tatlı zehrini, 
Yâr elinden bir mey içemedim ben.

Ruhumu tasayla, gamla örmüşüm;
Feleğin avcunda çok şey görmüşüm,
Meğer ki yalnızca bakan körmüşüm,
Yazgının rengini seçemedim ben.

Halimi görünce dost sorup durdu,
Dedim; hayat beni iyice yordu...
Yok edip içimi kemiren kurdu,
Çevreme umutlar saçamadım ben.

Sensizliğimi hor görüp yerdiler,
Hasımlar murada bir bir erdiler.
Nice anahtarı tutup verdiler,
Gönül kapısını açamadım ben.

Şiire sığındım, kaçtım, saklandım;
Senin yokluğunla her gün yoklandım!
Çaresiz sineme doğru oklandım,
Çünkü gözlerinden kaçamadım ben!

Ne menem mevsimdir hicran kış gibi!
Her anı buz tutan sonsuz düş gibi...
Gökleri delen bir özgür kuş gibi,
Maveradan sana uçamadım ben.

Yar seni beklemez uzak, dediler;
Hele sevda için tuzak dediler!
Git bu diyarlardan yazık, dediler;
Bozkır otağından göçemedim ben.

Eline değmeden çiçekler soldu,
Yürek dayanmadı vadesi doldu.
Duyacaksın elbet: "Bir mazi öldü!"
Aşk kefenine boy biçemedim ben...

 Bleda YAMAN | 2011

3 Ocak 2019 Perşembe

ASUDE YANGIN

Bu yürek kor, bu yangın asude;
ben mesûd olayım, sense mesûde.
Gel, şiirleri baştan yazalım!
Baştan okuyalım sihirli kitapları.
Gel, şehirleri baştan gezelim!
Baştan vuralım bütün yalnızlıkları.
Ey ismi ruhundan, ruhu isminden ağır güzel!
Ândır yaşanan, ne ebettir ne ezel.
Bu yürek kor, bu yangın asude;
ben mesûd olayım, sense mesûde.

Küsmelerde mağlup, susmalarda galibim.
Bir görünüp, bir kaybolma!
Hüznüne de talibim…
Kıskandırır kızıl nehirleri saçların,
dökülür kahır denizine ömrümüzün…
Sen, baharların layığısındır, bense güzün.
Bin bir güzelliğin vuslat yeri yüzün;
her sabah müceddit bakışlarınla doğarım.
Karanlığı usul usul hayalinle boğarım.
Küsmelerde mağlup, susmalarda galibim.
Bir görünüp, bir kaybolma!
Hüznüne de talibim…

Bleda YAMAN