9 Nisan 2016 Cumartesi

KIRILDI GÖNLÜMÜN CAM-I CEMLERİ

Kırıldı gönlümün cam-ı cemleri,
İçemem bir yudum aşk şarabından.
Kuşattı ruhumu efkâr demleri,
Âh şu yalan acun bana bir zindan!

Yüzü nur, elleri çiçek bezeli
Birisi yok artık yanı başımda.
Ağyara yâr oldu cihan güzeli,
Yalnız öldü yazsın mezar taşımda...

Gözleri dağlanmış garip sürünün,
Kimseyi görmeyen bir âmâsıyım.
Kısmeti bağlanmış dünün, bugünün
Mutluluk nezdinde muammasıyım.

Müşkülü bitiren Fettah var iken,
Yarattığı kuldan umamam nusret!
Kan sızar ruhumdan, dört yanım diken;
Nicedir diyarım bahara hasret...

Kırıldı gönlümün cam-ı cemleri,
İstemem bir yudum aşk şarabından.
Yıkılsın kalplerin tüm sanemleri!
Dönülsün vuslata kahpe akından...

Bleda YAMAN

5 Nisan 2016 Salı

MAHBUBE'YE HÂL BEYÂNI

İyi değilim Mahbube.
İlk kez bulutlar yük üzerimde
ve ilk kez yolculuk uzun.
Kimse farkında değil
huzursuz olduğumuzun...
İyi değilim Mahbube.
İlk kez yıldızlar dargın bana
ve ilk kez sükûnet uzun.
Kimse farkında değil
mutsuz olduğumuzun.

Eskiden tamamlar gibiydi
her şiiri gözlerin.
Şimdilerde maviliklerin en azılı hasmıyım.
Bir de bıraktım bana dargın
yıldızları saymayı.
Hem küllükler doluydu ağzına kadar,
hem bu saatlerde şiirler gaddar...

İyi değilim Mahbube.
Ne ince alayları seziyorum artık,
ne siyasi tarih meraklısıyım.
Ama ben hep bıraktığın yerdeyim.
Bir Türkmen sagusuyla yine ağlıyorum.
Halâ sıskayım, hafif de kambur.
Yine caz dinlerim, arada tanbur.
İyi değilim Mahbube.
Spor ayakkabı giyiyorum.
Ne kalın sözleri kovalıyorum artık,
ne ceza hukuku meraklısıyım.

Eskiden gezdirir gibiydi
her şehiri gözlerin.
Şimdilerde seyahatlerin en azılı hasmıyım.
Bir de bıraktım bana karanlık
yollara bakmayı.
Hem param yoktu bir kuruş kadar,
hem bu saatlerde şehirler gaddar...

İyi değilim Mahbube.
Bunda suçun çok...

Bleda YAMAN