Ne İstanbul benziyor sana
ne de sen bu şehre.
Sen tenhasın, ben yalnız, şehir kalabalık.
Sende ışık hiç sönmüyor
şehir karanlık.
Her şey sahte, bu durgunluk bu gürültü.
Oysa hakikat sendeki örültü,
gecemi aralayan tesirli perde gibi
hülyada duruyor aşkın...
Bu şehirde tarih var bin yılı aşkın.
Öyle özlemişim ki seni
yüreğim şaşkın, gece şaşkın, İstanbul şaşkın.
Ne İstanbul benziyor sana
ne de sen bu şehre.
Denizin yok senin martılar gezdiren
saçların nehir taşır da dökülür içimdeki denize.
Bir bak bendeki solmuş benize
özlemek öldürmez, belki yıldırmaz.
Özlemesem ruhuma vuslat ihtirası saldırmaz.
Masalardayım, uzun, uzatılmış masalarda.
Dinliyorum insanları ama seni duyuyorum
Benzemiyor İstanbul sana
ama bakınca seni görüyorum...
Bleda YAMAN
ne de sen bu şehre.
Sen tenhasın, ben yalnız, şehir kalabalık.
Sende ışık hiç sönmüyor
şehir karanlık.
Her şey sahte, bu durgunluk bu gürültü.
Oysa hakikat sendeki örültü,
gecemi aralayan tesirli perde gibi
hülyada duruyor aşkın...
Bu şehirde tarih var bin yılı aşkın.
Öyle özlemişim ki seni
yüreğim şaşkın, gece şaşkın, İstanbul şaşkın.
Ne İstanbul benziyor sana
ne de sen bu şehre.
Denizin yok senin martılar gezdiren
saçların nehir taşır da dökülür içimdeki denize.
Bir bak bendeki solmuş benize
özlemek öldürmez, belki yıldırmaz.
Özlemesem ruhuma vuslat ihtirası saldırmaz.
Masalardayım, uzun, uzatılmış masalarda.
Dinliyorum insanları ama seni duyuyorum
Benzemiyor İstanbul sana
ama bakınca seni görüyorum...
Bleda YAMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder